Medeia etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Medeia etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Eylül 2025 Pazartesi

DRAM SANATINDA ÇATIŞMA VE DORUK NOKTASI

ÇATIŞMA

Kelime anlamı itibarıyla çatışma, aynı anda ortaya çıkan birbirine karşıt ya da eşit derecede çekici dilek ve isteklerin bireyde yarattığı ruhsal durumdur. Türkçe Sözlük’te bu kavram; “olay dizisinin gelişmesinde basamakları ortaya çıkaran kişiler arasındaki iç ve dış çatışmalar” ya da “bir oyun kişisinin kendi içindeki bunalımı” olarak tarif edilir.

Sanatta, özellikle dram sanatında çatışma, “uyuma duyulan özlem” olarak tanımlanır:

“Genelde sanatta özelde dram sanatında çatışma, belli bir uyuma duyulan özlemdir. Bu özlem, anlatma biçimleri farklılaşan dramatik çatışmayı çağlar boyunca etkilemiştir.”[1]

Bu özlem, çağlar boyunca dramatik çatışmanın biçimlerini ve anlatım yollarını etkilemiştir. Başka bir deyişle çatışma, bir metnin yazılmasında itici güç olan, çözümü kuşkulu ya da imkânsız görünen problem olarak düşünülebilir.

29 Nisan 2017 Cumartesi

KLASİK TRAGEDYALAR İLE SENECA TRAGEDYALARININ KARŞILAŞTIRILMASI



Tragedyalar, yaşamın acıklı, ders niteliği taşıyan ve insanı ve onun duygu durumlarını etkilemek üzerine kurulmuş, kendine özgü kuralları olan oyunlardır. Esas olarak ahlaki bir sonuç ve ders çıkarmayı hedefleyen bu oyunlarda yüksek erdem örnekleri ortaya konulur.

Aristoteles’e göre tragedya: “Tragedya belirli bir uzunluğu olan, oyunun çeşitli bölümlerinde belirli biçimde süslü bir dilin kullanıldığı, anlatı yapmayan ancak sahneleyen insanlar tarafından gerçekleştirilen, acıma ve korku yoluyla bu gibi duyguların sağılımı [katharsis] gerçekleştiren, ciddi ve tamamlanmış  olaylar dizisinin [praxis] yeniden sunumudur [mimesis].”  şeklide tanımlanır.
Bu tanımdan hareketle tragedya, izleyicilerde güçlü duygusal reaksiyonlara neden olan olayların, şiirsel bir ifadesi olarak da değerlendirilebilir.

Yine aristoya göre tragedyanın başarısı izleyicide “acıma ve korku” duyguları uyandırmasıyla ölçülür. Çünkü ahlaki bir ders çıkarmak için güçlü bir duygusal sarsıntının ortaya çıkması gerekir. Bunu da güçlü oyun kişileri eliyle (Tanrılar, krallar, asiller vb.) gerçekleştirir. Kahramanların eylem ve durumlarının olumludan olumsuza taşınmasıyla yaratılan kırılma yoluyla da eylemsel bir forma dönüşür.

ADNAN YÜCEL ŞİİRİNDE İMGESEL BİR SERÜVEN

Adnan Yücel 27 Mart 1953 tarihinde Elazığ’da doğar. Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Ankara Üniversitesi Eğitim...