Bana göre film genel olarak insan doğası ile iktidar – güç ilişkilerini sorgulamak üzere kurgulanmıştır. Bir yandan da Trier'in “Fırsatlar ülkesi Ameraka” imajını yıkma gibi bir derdi var gibidir. Zaten güçlülerin zayıfarı ezdiği, mafyatik ilişkilerin toplumun tüm kesimlerini etkisi altına aldığı hatta polis teşkilatı ve bürokraside de mafyatik ilişkilerin olağanlaştığı bir tablo vardır karşımızda. Dolayısıyla şaşalı Amerikan heyulası tuzla buz olur filmde! Bu anlamda filmin, “ABD – Fırsatlar Ülkesi Üçlemesi" olarak adlandırılan serisinin de ilk filmi olması da rastlantısal değildir.
Brecht etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Brecht etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
22 Eylül 2025 Pazartesi
DOGVİLLE: TİYATRO SAHNESİNİN SİNEMAYA DÖNÜŞÜMÜ
Lars von Trier'nin yazıp
yönettiği Dogville adlı film, 2003 yılında avangard bir dram filmi olarak
seyircilerin karşısına çıkan dram türünde filmdir. Minimalist bir sinema
akımının etkisiyle ortaya konan yapımda bu anlayışın aksine sinema dünyasının
yakından bildiği Nicole Kidman, Lauren Bacall, Chloë Sevigny, Paul Bettany,
Stellan Skarsgård, Udo Kier, Ben Gazzara ve James Caan gibi isimler öne çıkar.
Etiketler:
ABD,
Althusser,
Amerika,
Ben Gazzara,
Brecht,
Chloë Sevigny,
Dogville,
James Caan,
Jeanne Darc,
Lars von Trier,
Lauren Bacall,
Manderlay,
Marks,
Marksizm,
Marx,
Nicole Kidman,
Paul Bettany,
Stellan Skarsgård,
Udo Kier
23 Mart 2019 Cumartesi
AVANGART TİYATRO NEDİR?
Tiyatroda Aristoteles'ten 19. yüzyıla kadar devam eden, genel geçerlik kazanmış anlatım biçimlerinin yeni yöntem, biçim ve anlatım denemeleriyle temelden değiştirilmesini amaçlayan sanat hareketidir. Bu anlamda yenilik amaçlayan tiyatro hareketlerinin genel adıdır. Deneysel tiyatro, yenilikçi tiyatro uygulamaları gibi adlarla da anılmaktadır.
19. yüzyıldan itibaren gerçeklik anlayışının değişmeye başladığı
görülür. Bununla birlikte modernizm bir krize girer. Modernizmin kendi krizini
yarattığı bu doygunluk noktasında yeni arayışlar kendini göstermeye başlar.
Öncelikle egemen ideolojinin ve burjuvazinin kurumsallaşmış neyi varsa onlara
karşı itiraz sesleri yükselir. Bu kurumsal yapıların başında da kuşkusuz “estetik”
gelmektedir. 19. yüzyılın sonlarından itibaren klasik drama karşı yükselen
itiraz seslerinin 20. Yüzyılla birlikte giderek somutlaşmaya başladığını ve
alternatif denemelerin geliştiğini görüyoruz.
Dramlarda ağır basan geçmiş öğesinin giderek kırıldığı yaklaşım
baş gösterir. Klasik dramda karakter hep geçmişiyle vardır.
Kaydol:
Yorumlar (Atom)
ADNAN YÜCEL ŞİİRİNDE İMGESEL BİR SERÜVEN
Adnan Yücel 27 Mart 1953 tarihinde Elazığ’da doğar. Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Ankara Üniversitesi Eğitim...
-
Mısra-i Berceste Nedir? Berceste, edebiyatta öz, güzel, latif, ince anlamlı, kolayca hatırlanan, yapısı sağlam dize ya d...
-
Çağının tanıklığını yapmak kuşkusuz bir aydın tutumu olarak ifade edilir. Ama bu tanıklık öyle anlar olur ki yetersiz kalır ve alelâde gerçe...
-
Rus gerçekçiliğinin öncü yazarlarından olan Çehov’u kendinden önceki yazarlardan ayıran en önemli etkenlerden biri, hayata geniş bir penc...

