Anton Çehov etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Anton Çehov etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

22 Eylül 2025 Pazartesi

DRAM SANATINDA ÇATIŞMA VE DORUK NOKTASI

ÇATIŞMA

Kelime anlamı itibarıyla çatışma, aynı anda ortaya çıkan birbirine karşıt ya da eşit derecede çekici dilek ve isteklerin bireyde yarattığı ruhsal durumdur. Türkçe Sözlük’te bu kavram; “olay dizisinin gelişmesinde basamakları ortaya çıkaran kişiler arasındaki iç ve dış çatışmalar” ya da “bir oyun kişisinin kendi içindeki bunalımı” olarak tarif edilir.

Sanatta, özellikle dram sanatında çatışma, “uyuma duyulan özlem” olarak tanımlanır:

“Genelde sanatta özelde dram sanatında çatışma, belli bir uyuma duyulan özlemdir. Bu özlem, anlatma biçimleri farklılaşan dramatik çatışmayı çağlar boyunca etkilemiştir.”[1]

Bu özlem, çağlar boyunca dramatik çatışmanın biçimlerini ve anlatım yollarını etkilemiştir. Başka bir deyişle çatışma, bir metnin yazılmasında itici güç olan, çözümü kuşkulu ya da imkânsız görünen problem olarak düşünülebilir.

2 Ocak 2024 Salı

BİR DEVRİN ANLATISI: ANTON ÇEHOV'UN "VANYA DAYI" OYUNUNUN ANALİZİ VE ÇÖZÜMLEMESİ

Vanya Dayı, Çehov’un kişiliğini ve Rusya’nın o dönemki toplumsal yapısı ve geçirdiği derin değişimleri gerçekçi biçimde ortaya koyan bir oyundur. Bu yüzden oyunun temsili açısından güçlü seyircilerin gerçek biçimde oyunu anlamlandırabilmeleri için temsillerde yeni tekniklerin devreye sokulmasında yarar vardır.

Kuşkusuz bu güçlü eseri kavrayabilmek için 19. yüzyıl başından itibaren Rusya’nın edebi ve siyasal yaşamını da bilmek gerekmektedir. Özellikle halkın cehaleti, kilisenin baskısı, sefalet ve Çarların istibdadını anlatması açısından oyun güçlü simgelerle doludur. 

13 Aralık 2017 Çarşamba

ÇEHOV'UN SESSİZLİĞİ

ANTON ÇEHOV’UN SESSİZLİĞİ

Çehov’un kendi döneminin bir yansıması olmakla birlikte aynı zamanda öncülerinden olduğu realist akımın önemli bir temsilcisidir. Ancak dönemin realist anlayışını savunan yazarlar ile çehov’un realist yaklaşımı arasında önemli bir farklılık vardır. Bu farklılığı yansıtan en belirgin yan ise karakterlerin iç dünyalarını yansıtan yeni yollar arayışına girmiş olmasıdır. Özellikle oyunlarında buna dair çok sayıda veriye rastlamak mümkündür. Bu yaklaşımda çok sayıda dikkat çekici özellik olmakla birlikte “Çehov’un ‘es’leri” ya da “sessizliği” olarak tarif edilebilecek dikkat çekici bir yönü vardır oyunlarının. Söylenmek istenenin tam olarak söze dökülemediği ya da bazı noktaların okuyucuya bırakıldığı bu sessizlikler, kesik cümleler ya da üç nokta (…) ile yansıtılmıştır. Bu yazıda anlatılan sessizlik tezi “Martı” oyunu ekseninde anlatılmıştır. Yer yer diğer oyunlara da göndermeler yapılmıştır.

29 Nisan 2017 Cumartesi

ANTON ÇEHOV VE MARTI OYUNU ANALİZİ

Rus gerçekçiliğinin öncü yazarlarından olan Çehov’u kendinden önceki yazarlardan ayıran en önemli etkenlerden biri, hayata geniş bir pencere açmasıdır. Özellikle oyunlarında sıradan ya da gülünç görünen; ancak tipik ve göz ardı edilemeyecek “önemsiz şey” ve durumları kapsama alanına alır. Kendisine gelinceye kadar edebiyatın dışında görülen, hayatın “ilk göze çarpan” önemsiz şeylerini edebiyata sokmuştur. Öyle ki bu yaklaşımı kendi döneminde oldukça yadırganmıştır. Bu durum, birçok eleştirmene göre toplumsal ilgisizliğin ve kayıtsızlığın ifadesi olarak görülmüştür. Şengunov bunu şöyle ifade etmiştir: “Artık Rusya o kadar boşaldı ki düşünen kişinin, bütün Rusya’da anlatmak ve açıklamak istediği hiçbir şey yoktu.”[1]

VANYA DAYI IŞIĞINDA ANTON ÇEHOV TİYATROSUNA BAKMAK

Rus gerçekçiliğinin öncü yazarlarından olan Çehov’u kendinden önceki yazarlardan ayıran en önemli etkenlerden biri, hayata geniş bir pencere açmasıdır. Özellikle oyunlarında sıradan ya da gülünç görünen; ancak tipik ve göz ardı edilemeyecek “önemsiz şey” ve durumları kapsama alanına alır. Kendisine gelinceye kadar edebiyatın dışında görülen, hayatın “ilk göze çarpan” önemsiz unsurlarını edebiyata sokmuştur. Öyle ki bu yaklaşımı kendi döneminde oldukça yadırganmıştır. Bu durum, birçok eleştirmene göre toplumsal ilgisizliğin ve kayıtsızlığın ifadesi olarak görülmüştür. Şengunov bunu şöyle ifade etmiştir: “Artık Rusya o kadar boşaldı ki düşünen kişinin, bütün Rusya’da anlatmak ve açıklamak istediği hiçbir şey yoktu.”[1]

ADNAN YÜCEL ŞİİRİNDE İMGESEL BİR SERÜVEN

Adnan Yücel 27 Mart 1953 tarihinde Elazığ’da doğar. Diyarbakır Eğitim Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü ile Ankara Üniversitesi Eğitim...