“Ve Sara dedi: Allah beni güldürdü, her işiten benimle beraber gülecektir”[1]
Eski Ahit’ten bu yana gülme bir biçimde
sözün ya da metnin konusu olagelmiştir. Bunun en eski örneği Tevrat’ta
anlatılan ve İshak’ın doğumunu anlatan hikayede karşımıza çıkmaktadır. Sara’nın
oğlu İshak, döllenmeden doğmamıştır. Tanrı, Sara’ya dokunmuş ve bu aşkın
dokunuştan İshak doğmuştur. Bunun karşısında Sara, duygusunu gülme ile açığa
vurur. Bu yaratımdan duyulan büyük kıvancın yansımasıdır aslında. Öte yandan
Sara, burada gülmenin belki de en önemli boyutuna vurgu yapar. Gülmenin
toplumsallığı ve bulaşıcılığına...