Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülen
iklim kanunu, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadele için bir adım gibi
pazarlansa da pek çok maddesi kapitalizmin ruhuna uygun olarak iklimi, doğayı
ve hatta kirliliği bile alınıp satılır hale getiren maddeleri dikkate alınınca
iktidar aklını alkışlatacak cinsten!
Böylesine yoğun eleştirilere ve itirazlara yol açan bu İklim Kanunu Teklifi, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması’nın gereği olarak ve Türkiye’nin BM’ye sunduğu 2053 Net Sıfır Emisyonu hedefleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Dolayısıyla bu kanun, uluslararası sözleşmelerin iç hukukumuza aktarımı ve iklim değişikliği ile mücadelenin (ya da bu alandaki yaptırımların) yasal zemine oturtulması amacıyla hazırlanmış bir kanun teklifidir. (İklim Kanunu Teklifi Genel Gerekçe Bölümü, İklim Kanunu Teklifi Üçüncü Kısım İkinci Bölüm Cezai Hükümler).