![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4AcKilS2TGHKdsOYLfdvRtOFsb4ifY0n71it1ltj9PqZ5d6Is8EK_CtkWSYbTrXaQgzW3otZYwaoeDxJFActE7osrYcKu-mGYp9K8SXTI2LInFUUTDMb0AleAuwH8GNkyH-6BYQAua-ks/w320-h174/ubuandthetruthcommission-e1487688197222.jpg)
Piscator’un
“Politik Tiyatro” alanındaki çalışmaları aynı ismi taşıyan kitabında
toplanmıştır. Bu yapıt da modern tiyatronun önemli çalışmaları arasında gösterilmektedir.
Özellikle Alman faşizmin yükselişe geçtiği yıllarda gelişen yeni bir tiyatro
anlayışının, epik tiyatronun gelişimi, döneme damga vuran ve bugüne de ışık
tutan oyunları, bu oyunların hazırlık süreçleri, dekorları, kısacası dönemin
tiyatro dünyasına açılan bir kapı niteliğinde görülebilir.
Eserlerinde döneminin güncel politik olaylarını da sahneye yansıtan ve bunu gerçekleştirmek için modern teknolojinin tüm olanaklarından yararlanan Piscator, 1920’lerin sonlarında Aslan Asker Şvayk'la dikkatleri üzerine çeker. Ancak bu süreçte yalnız değildir. Epik tiyatronun kurucu ismi Brecht’ten; Toller, Tucholsky, Mehring, Gropius ve George Grosz’a kadar önemli isimlerle çalışmış, birlikte projeler üretmiştir. Piscator, tiyatroya saydam projeksiyonu, film ve çizgi film kullanımı gibi yenilikleri getirerek teknolojiyi işe koşmuş bununla beraber de yeni ve ileri sahne mimarisi tekniği geliştirmiştir.