MÜRVER ÇİÇEKLERİ GİBİ

"Wahdon" (Yalnızlar) şiiri Lübnanlı Şair Talal Haydar tarafından yazılmış, Arap müziğinin eşsiz sesi Feyruz’un oğlu Ziad Rahbani tarafından bestelenmiştir. Sonradan bu şiir yine Feyruz'un öfke ve gam yüklü sesinde hayat bulmuştur. 

 Şiirin yazımına dair şöyle bir hikaye anlatılır: 

Ormana bakan bir evde yaşayan şair Talal Haydar, bir gün evinin balkonunda otururken ormana doğru giden üç genç görür. İlk başta pek de dikkat çekmeyen bu olay, sonraki günlerde tekrar edince şairin dikkaitini çeker. Her sabah ormana gidip akşamları dönen bu gençler kimdir? Ormana gidip ne yapmaktadır? Böyle böyle gençlere dair müthiş bir merak uyanır şairin kafasında; ama elbette bunu yansıtmaz, gençleri sessizce ve merakla izlemeye devam eder. Sonraki günlerde devam eden bu orman ziyaretleri neticesinde gençlerle şair arasında garip bir bağ oluşur. Ki bu gençler artık geçip giderken şaire selam vermeye başlarlar. Onları sessiz ve meraklı gözlerle izleyen şair bu adı konulmayan yakınlaşmaya aynı biçimde yanıt verir. Selamlaşma adeta sessiz bir dil gibi gelişir aralarında... Bu durum bir süre böyle devam eder. Öyle ki artık adeta gençlerle şair arasında bir sabah ayini oluşmuştur. 

***

 Bir gün beklenmedik bir şey olur. Sabah kendisine selam verip giden gençler akşam dönmez. Genlerin başına bir şey geldiğini düşünen şairi bir telaş alır. Öyle ki o günün gecesi gözüne uyku girmez. Zor ettiği gecenin sabahında, aynı tedirginlikle gazetesini alıp her sabah gençleri karşıladığı balkona tekrar kurulur. Ve yine bir umut gençleri beklemeye koyulur. Belki de dün kendisi fark etmeden  geçip gitmişlerdir. Belki bir işleri çıkmıştır... Bir yandan gazeteyi karıştırır, diğer yandan umutla gençleri görmeyi bekler. Ama daha gazetenin ilk sayfasına göz atar atmaz, yüzü kararır: "Kendilerini feda ettiler!" cümlesi zihnini allak bullak eder. Kendisine çok uzun gelen; oysa bir an`a sığan o kısacık zaman diliminde yazıları adeta yutarak okur.

Filistin işgal eden İsrail'e karşı 11 Nisan 1974 tarihinde gerçekleşen ve Kiryat Shmona yerleşkesini hedef alan ilk intihar eylemidir okuduğu haber. Eylemin Filistin Halk Kurtuluş Cephesi tarafından organize edildiği açıklanmıştır gazetede. Eylemcilerin temel talebi İsrail hapishanesinde tutulan Filistinlilerin serbest bırakılmasıdır. Ancak talepler kabul edilmeyip müdahale edilince çatışmaya yaşanır ve çarpışma sonucunda 18 siyonistin ölümüyle sonuçlanacak intihar eylemi gerçekleştirilmiş olur. Gençler bile bile ölüme gitmişlerdir aslında... Ve gazetede işte bu üç gencin fotoğrafı da vardır...

Rivayete göre gazete manşetinde fotoğrafları yer alan üç genç, şairin her sabah selamlaştığı o üç gençtir. İşte bu ruh hali içinde kalemi eline alan şair tüm hüznünü, öfkesini, acısını dizelere döker. Dizelerinde anlattığı bu üç genci, Feyruz’un seslendirdiği şarkı bir kez daha ölümsüzleştirir. 

 

Çevirisi şöyledir: 

Bir başlarına ağlarlar 

Mürver çiçekleri gibi, 

Bir başlarına yırtıp atarlar

Zamanın yapraklarını. 

Ormanı sarhoş ederler, 

Ve kış gibi kapılarımı çalarlar, 

kapılarımı... 

Ah zaman... 

Duvarları aşındıran çimenler, 

Kitabımdaki gece güllerini aydınlattınız 

Güvercin kulesi yüksek ve çitlerle çevrili 

Ah... Göçüp gitti güvercinler, 

kaldım yine bir başıma... 

Ey kar yağsın diye bekleyenler, 

dönmeyecek misiniz geriye? 

Ey kurt, kış ile birlikte seslen onlara, 

belki seni duyarlar... 

... 

 

Not: Şiirin sadece bir bölümünü çevrilmiştir.