12 Mart 2018 Pazartesi

FAUST'TAN


Mephisto (Tanrı'ya Cevaben): 

Dünyanın küçük tanrısı, hep aynı halde ve ilk günkü gibi tuhaf. Eğer ona kendi ışığından bir parça, tanrısal ve görkemli bir parıltı vermemiş olsaydın o, daha iyi yaşayacaktı. O buna akıl diyor ve onu yalnızca, her hayvandan daha hayvanca yaşamak için kullanıyor. 

(Faust, Johann Wolfgang von Goethe)

NAZIM HİKMET'İN KAYIP ŞİİRLERİ 2: "UNUTULAN"

Nazım Hikmet'in kayıp ikinci şiiridir "Unutulan"... Aslında eski baskı kitaplarında bulunan; ancak son yıllarda yapılan basımlarda "unutulan" bu şiir yıllar sonra Türkiyeli okurlarla Melih Güneş aracılığıyla yeniden gün ışığına çıkıyor....
"UNUTULMUŞ BİR ŞİİR"
Sana fevkalâde mühim
bir fikir söyliyeyim:
Yerine göre değişiyor insanın huyu.
Ben burada dehşetli seviyorum
Kapımın sürgüsünü açıp
duvarlarımı yıkan uykuyu.
Sanki bir dost elinin itişiyle
-hani o beylik benzetişiyle-
girer gibi rahat
ılık bir suya
bırakıyorum kendimi uykuya.

6 Mart 2018 Salı

NAZIM HİKMET'İN KAYIP ŞİİRLERİ 1: "HATIRLIYORUM"

Sovyetler Birliği'nin ikinci lideri Josef Stalin'in 5 Mart 1953'teki ölümünden 5 gün sonra Sovyet Yazarlar Birliği’nin aylık yayın organı 'Literaturnaya Gazeta'da yayımlan Nâzım Hikmet'in 'Hatırlıyorum' başlıklı şiiri ilk kez Türkçe'de yayınlandı.

Şiir, ilk kez Rusça çevirisiyle ve “O Nyom” (Ona Dair) başlığıyla Sovyet Yazarlar Birliği’nin aylık yayın organı “Novıy Mir” (Yeni Dünya) dergisinin Nisan 1953 tarihli sayısında yayımlandı. Ardından “5 Marta 1953 Goda” (5 Mart 1953) başlığıyla Rusça olarak 1953 yılında Moskova’da basılan “İzbrannoe” (Seçme Eserler) kitabında okuyucuyla buluştu. Türkçe olarak ise ilk kez 1954 yılında Sofya baskısı “Seçilmiş Şiirler” kitabında yer alıyor. Şiir, Türkiye’de Bulgaristan (Sofya) baskısı üzerinden biliniyor.


İşte o şiir:

21 Şubat 2018 Çarşamba

TARİHİN TEKERLEĞİNE ÇOMAK: KOMÜNİST MANİFESTO 170 YAŞINDA

ATEŞ

VII. yüzyılda Grekler, düşmanlarına karşı etkili bir silah icat ettiler. Bu sayede düşmanlarına karşı ciddi bir üstünlük elde etmiş ve dönemin en etkili ordularından birini yaratmışlardı. Öyle ki dünyanın en güçlü ordularından biri olan Pers ordusunun işgalini bile bertaraf etmeyi başarmışlardı bu silah sayesinde. Çeşitli kimyasalların bir araya gelmesiyle oluşturulan bu ateşin adı “Yunan ateşi” diye geçti tarih sayfalarına. Bu ateşin en önemli özelliği, su ile söndürülmeye çalışıldıkça daha da fazla tutuşmasıydı. Bu durum doğal olarak düşmanı çaresiz kılıyordu.
***
Tarih boyunca, silahların gücü yadsınamaz bir gerçeklik olarak duruyor karşımızda; ancak onları kullananların “insan” olması gerektiğini düşündüğümüzde, en az silahlar kadar güçlü bir “şey” çıkıyor karşımıza: FİKİRLER...

10 Ocak 2018 Çarşamba

ORHAN KEMAL: EMEĞİN VE EKMEĞİN ÖYKÜSÜ


Bir yazarın kurgu dünyasını besleyen en zengin kaynak yaşamdan başka ne olabilir ki… Sanat yapıtının yaşamla kurduğu bağ, aynı zamanda o yapıtın etki gücünü ve kalıcılığını da tayin etmez mi? Kimi yazarlar vardır ki yapıtlarının daha ilk sözcüklerinde bir sunilik, bir yabancılık hissedilir. Yapıt sizi sarmaz, okumaya mecal bırakmaz; ama kimi yazarların hikayeleri de sizi hemen sarıp sarmalar. Kitabı elinizden bırakmak istemezsiniz. Anlatılan olaylar, kişiler çok aşina gelir. Okurken bir tanıdığın sureti belirir zihninizde, akan alın terinin ıslaklığını teninizde hissedersiniz. Öfke, hayal kırıklıkları, özlem, sevda ya da aşk hepsi sizsinizdir. Sizin derinlerde en derinlerde bir yerinize dokunur. Sözler akarken ortaya çıkan müziğin titreşimleri sizleri alır götürür. Kurgunun o masalsı dünyasında yeni bir gerçeklikle yüz yüze gelirsiniz. Orhan Kemal'in öykülerini ilk kez okuduğumda böylesi hisler canlanmıştı içimde.

NAZIM HİKMET'İN KAYIP ŞİİRLERİ 2: "UNUTULAN"

Nazım Hikmet'in kayıp ikinci şiiridir "Unutulan" ... Aslında eski baskı kitaplarında bulunan; ancak son yıllarda yapılan bası...