19 Ekim 2015 Pazartesi

DİVAN EDEBİYATINDA HİCİV (ELEŞTİRİ / TAŞLAMA)

HİCİV KELİMESİNİN ANLAMI

Bir kişinin ya da toplumun eksiklerini, ayıp veya kusurlarını ortaya koymak, eleştirmek anlamındadır. Kelime Arapça kökenlidir. Karşılıklı hiciv söylemeye mühâcât, tehâcî, bir şiir parçasında hiciv özelliği bulmaya ihcâ denmektedir. Divan şiirinde eleştirel içerikli şiirler hiciv /hicviye, hiciv yazanlara da hecâ-gû veya heccâv denilmiştir. Bu şiir türünün halk edebiyatındaki karşılığı taşlama, çağdaş Türk edebiyatında ise yergidir.

Batı dillerinde “satir” ya da “satire” sözcüğüne denk gelir hiciv. Köken olarak Arapçadan dilimize giren bu sözcüğün İslam Ansiklopedisi’nde “Hecv” veya “hicâ” kökünden türediği söylenirken Zülküf Kılıç ve Hikmet Feridun Güven’e göre hiciv, köpekleri ürkütüp kaçırmak anlamına gelen “hec” kelimesinden türemiştir.

20 Ocak 2015 Salı

ANLAR










Eğer, yeniden başlayabilseydim yaşamaya,
  İkincisinde, daha çok hata yapardım.  Kusursuz olmaya çalışmaz, sırtüstü yatardım. 
Neşeli olurdum, ilkinde olmadığım kadar,  
Çok az şeyi  
Ciddiyetle yapardım.
  Temizlik sorun bile olmazdı asla.  
Daha çok riske girerdim.  
Seyahat ederdim daha fazla.  

1 Aralık 2014 Pazartesi

Mısra-i Berceste örnekleri ve Divan Şiirinden Şeçmeler



















Mısra-i Berceste Nedir?

Berceste, edebiyatta öz, güzel, latif, ince anlamlı, kolayca hatırlanan, yapısı sağlam dize ya da beyittir. Genel anlamda bir şiirdeki en güzel dize ya da beyit de denebilir.

Divan edebiyatında tek mısradan oluşan, anlam ve ses bakımından bir bütünlük gösteren dizelerdir "Mısra-i Berceste"ler. Tek mısra biçiminde olur. Anlam ve ses bir mısra içinde tamamlanır. Öyle etkili ve özlüdür ki zihinlerde kalıcı olma özelliği vardır. Bazı şiirlerin bir parçası olduğu halde çok sevilerek halkın zihninde yer eden bölümlere de mısra-i berceste denilmiştir. Beyit halindeki (iki mısralık) bercestelere ise berceste-i beyit denir. Öncelikle beyit örneklerine bakalım:

1. Benem aşık ki rüsvalıkta tutdı şöhretim şehri
    Yazanlar kıssa-ı mecnun'u hep yabane yazmışlar.
(Nefi)

Anlamı: Gerçek aşık benim ki bu konudaki şöhretim tüm şehirce bilinmektedir. Mecnun (Leyla ile Mecnun) hikayesini yazınlar hep boşuna yazmışlar.

İSTİKLAL MARŞI'NIN NAZIM ÖZELLİKLERİ VE AÇIK SÖZ GAZETESİ

Mehmet Akif Ersoy'a ait olan bu şiir 12 Mart 1921 tarihinde TBMM tarafından ulusal marş olarak kabul edildi. 1930 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Şefi Osman Zeki Üngör'ün bestesi ile çalınmaya başlandı.

İstiklal Marşı'nın ilk olarak "Açık Söz" gazetesinde yayımlanır. Gazete "padişaha isyan eden gazete" olarak tarihe geçecektir.

İstiklal Marşı, dönemin ruhunu yansıttığı kadar geleneksel Türk şiiri açısından da oldukça zengin bir sanatsal içeriğe sahiptir.

Daha çok bir sesleniş niteliğinde değerlendirilebilecek bu metnin içerdiği söz sanatları, şiirin biçimsel özellikleri aşağıya alınmıştır.

DİVAN ŞAİRLERİ

13. YÜZYIL

HOCA DEHHANİ

13. yüzyıl ile 14. yüzyıl arasında yaşadığı kabul edilen Hoca Dehhani'nin yaşamına ilişkin kesin bilgiler bulunmamaktadır. İsmnin sözcük anlamı nakışçı olan Dehhani’nin bu lakabı da nasıl aldığı bilinmemektedir. Kendisine dair tek belgesel bilgi, bilinen tek kasidesidir. Bu kasidede Horasan'dan Anadolu'ya geldiği ve yine oraya dönmek istediğini ifade eden bir beyit vardır.

Yüz urup tapuna geldi icâzet ver ana şâhâ

Ki yine devletinde ben görem mülk-i Horâsânî

(Çevirisi: Ey şah, yüz sürerek huzuruna geldi(m), ona (bana) icazet (izin) ver saltanatın döneminde Horasan memleketini yine göreyim.)

NAZIM HİKMET'İN KAYIP ŞİİRLERİ 2: "UNUTULAN"

Nazım Hikmet'in kayıp ikinci şiiridir "Unutulan" ... Aslında eski baskı kitaplarında bulunan; ancak son yıllarda yapılan bası...