Karpuz'u Şakınç adlı arkadaşımız kaleme alır ve fotokopiyle çoğalttıp dağıtırdık.
(şiir, müzik, edebiyat, sanat, sinema ve kültür yazıları... Pek şahsi yazılar güncesi...)
22 Haziran 2022 Çarşamba
DTCF'DE BİR ZAMANLAR: KARPUZ FANZİN
15 Nisan 2022 Cuma
Ömür Hanımla Güz Konuşmaları
…Ve güz
geldi Ömür hanım. Dünya aydınlık sabahlarını yitiriyor usul usul. İnsanın içini
karartan bulutların seferi var göğün maviliğinde. Yağmur ha yağdı ha yağacak.
İncecik bir çisenti yokluyor boşluğunu insan yüreğinin.
Hüznün bütün koşulları hazır. Nedenini bilmediğim bir keder akıyor damarlarımdan. Kalbimin üstünde binlerce bıçak ağzı… ve yüzüm ömrümün atlası; düzlükleri bunaltı, yükseklikleri korku, uçurumları yıkıntılarımla dolu bir engebeler atlası. Yaşamak bir can sıkıntısı mıdır Ömür hanım?
Her şeyi iyi yanından görmeyi kim öğretti bize?
27 Şubat 2022 Pazar
KRAL LEAR OYUNUNUN ANALİZİ
Kral
Lear, Shakespeare’in en ünlü tragedyalarındandır. Oyun kısaca yaşlandıktan
sonra tahtını kızları arasında paylaştırıp kenara çekilmek; yaşamının son
demlerini zevk ve sefa içinde geçirmek isteyen Kral Lear’ın tercihlerini
yaparken düştüğü hataları ve bu hatalar sonucunda vardığı insani olgunluk
düzeyini konu alır. Shakespeare bu oyun üzerinden, kusurlu olmanın
farkındalığını ve bu yolda yaşanan serüvenleri, oyunun çok katmanlı dünyasından
hareketle anlatmaya girişmiştir. Tabi bu yolda aile dinamikleri kadar güç ve
iktidar ilişkilerini de sorgulamaya girişir. İlk defa 1606’da sahnelenen bu
trajedi, genel olarak kasvetli bir atmosferde geçer. Özellikle oyunda özel
ağırlığı olan bir fırtına sahnesi vardır ki anlatının bütünü ve iletisi
açısından özel bir ağırlığa sahiptir.
Kral
Lear, tahtını, üç kızı (Goneril, Regan ve Cordelia) arasında bölüştürecekken
bunu bir kibir törenine dönüştürür. Karar verirken de kibrinin, parlayan
duygularının etkisi altında kalan Kral Lear, iki kızına mirasta öncelik
tanıyarak ilk trajik hatasını gerçekleştirir. Bundan sonra ise yaşadığı hayal
kırıklıkları ve ihanetler ile deliliğe doğru kademeli olarak ilerler.
26 Şubat 2022 Cumartesi
AVRUPA'DA SAVAŞ!
12 Temmuz 2006 tarihinde İsrail fiilen Lübnan’la savaşa tutuşmuştu. O
günlerde içimde büyük bir acıyla sesi duyulmayanların sesi olmak için
çırpınırken şöyle yazmıştım:
‘Sadece yüreğim değil; tarihim, düşlerim, özlemlerim kanıyor... Dünyanın orta yerinde, dünyanın gözleri önünde bir kıyım yaşanıyor! İşte "modern dünya"nın gerçek yüzü: Modern Barbarlık, maskelenmiş kıyımlar, yalan iktidarlar...’
11 Şubat 2022 Cuma
MÜRVER ÇİÇEKLERİ GİBİ
"Wahdon" (Yalnızlar) şiiri Lübnanlı Şair Talal Haydar tarafından yazılmış, Arap müziğinin eşsiz sesi Feyruz’un oğlu Ziad Rahbani tarafından bestelenmiştir. Sonradan bu şiir yine Feyruz'un öfke ve gam yüklü sesinde hayat bulmuştur.
NAZIM HİKMET'İN KAYIP ŞİİRLERİ 2: "UNUTULAN"
Nazım Hikmet'in kayıp ikinci şiiridir "Unutulan" ... Aslında eski baskı kitaplarında bulunan; ancak son yıllarda yapılan bası...
![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEg3VO3nxFgtOKlcd9X3z_nPSgx6qwQg-jjbK2li2YawV4SlJgslVy8SqPDSFbepxgjjtiuRP1CITF7d60SfRwh-RN5bn09ukB_K1rMzyE4GMH0sUHVm95Wbi2Og6Wx-GIqi8wNXnWA1XwOF/s320/unutulan.jpg)
-
Mısra-i Berceste Nedir? Berceste, edebiyatta öz, güzel, latif, ince anlamlı, kolayca hatırlanan, yapısı sağlam dize ya d...
-
Çağının tanıklığını yapmak kuşkusuz bir aydın tutumu olarak ifade edilir. Ama bu tanıklık öyle anlar olur ki yetersiz kalır ve alelâde gerçe...
-
Rus gerçekçiliğinin öncü yazarlarından olan Çehov’u kendinden önceki yazarlardan ayıran en önemli etkenlerden biri, hayata geniş bir penc...