24 Kasım 2022 Perşembe

OSMANLI DÖNEMİ TÜRK TİYATROSU: TAHSİN NAHİT ÖRNEĞİ

Türk edebiyatında özellikle Fecr-i Atî topluluğu ile anılan Tahsin Nahit, 1887 yılında İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Gülhane Askerî Rüştiyesi matematik öğretmenlerinden Yarbay Âsaf Bey'in oğlu olan Nahid’in annesi Kafkasyalı bir Çerkezdir.


Tahsin Nahit, eğitimini Soğuk Çeşme Askerî Rüştiyesi, Galatasaray Sultanîsi ve Hukuk Mektebi gibi okullarda sürdürmüştür. Ancak Galatasaray Sultanîsi ve Hukuk Mektebi’ni tamamlayamadan bu okullardan ayrılmıştır.

“Nahit, Galatasaray Spor kulübü kurucularından ve ilk futbol takımında oynayanlardan olup Galatasaray Sultanisi ve Hukuk Mektebinde eğitim görmüş ve daha sonra edebiyata yönelmiştir.”[1]

FECRİ ATİ TOPLULUĞU (1909 – 1912)

23 Temmuz 1908’de II. Meşrutiyet’in ilan edilmesi Osmanlı kültür ve sanat yaşamında büyük değişimler yaratmıştır. Özellikle Abdülhamit dönemiyle özdeşleşen sansürün göreceli olarak ortadan kalkması ülke tarihinde görülmemiş bir basın ve sanat dalgası yaratır. Bu tarihten sonraki birkaç yıl içinde çoğu kısa ömürlü olsa da yayın hayatında görülen dergi ve gazetelerin sayısı 200’ü aşmıştır.

“Anarşi derecesine varan bir yazı hürriyeti edebî eserlerde de kendini gösterir. Önemli ortak vasıfları II. Abdülhamid’in şahsını, devrini, rejimini kötülemek ve ona hakaret etmek olan, çoğu asgarî sanat ve edebiyat zevkinden mahrum bir yığın şiir, tiyatro, roman ve hikâye bu dönemin edebî mahsullerini teşkil eder.”[1]

"CHE'NİN İNTİKAMCISI"


Monika Ertl
, genç yaşta sosyalizmi benimsemiş Alman bir kadın. Kadının Ernesto Che Guevara'nın ellerini de kestiği iddia edilen acımasız infazcısı Bolivyalı Albay Roberto Pereira'yı öldürdüğünü biliyor muydunuz? Bu yüzden de "Che'nin intikamcısı" olarak tanındı.

Ernesto Che Guevara, 9 Ekim 1967 tarihinde Bolivya ordusu tarafından yakalanmış ve infaz edilmişti. Öldürüldükten sonra Che'nin elleri kesilmiştir.

23 Kasım 2022 Çarşamba

TÜRKİYE'DE ŞİDDETİN KAYNAKLARI

Ülkemizde şiddet vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Kadın cinayetleri başta olmak üzere, çocuklara yönelik türlü şiddet vakalarına, muhalefete dönük sindirme ve bastırma vakaları da eklendiğinde şiddet vakalarındaki artışın doğrudan siyasal erkin bu konuda gösterdiği iradeden bağımsız düşünülemeyeceği değerlendirilmektedir.

Özellikle toplumsal eylem ve protestolara dönük ölçüsüz devlet şiddetinin boyutları giderek artıyor. Bunun en önemli gerekçelerinden biri ise “cezasızlık halinin” ve şiddet uygulayanlara dönük yaptırımların yetersizliği olarak görülmeli.

EKONOMİDE DEĞERLİ YALNIZLIK: AKP'NİN BORÇ SARMALI VE EKONOMİDEKİ KARA DELİKLER

AKP’nin iktidara geldiği yıllar dünya ölçeğinde yüksek miktarda likidite olan yıllardır. AB ve ABD merkez bankalarının izlediği düşük ya da sabit faiz politikaları nazara alındığında sıcak paranın gelişmekte olan ülkelere doğru kayması, söz konusu ülkelere önemli bir likidite imkanı sunmuştur. AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından 2012 yılına kadarki süreçte belli makroekonomik göstergedeki olumlu havanın bu konjonktürden okunması yerinde olacaktır. Hülasa enflasyonda dalgalı da olsa yaşanan düşme eğilimi, faizde 2006-2008 dönemi hariç 2012 yılına kadar devam eden düşüş eğilimi ve bütçe dengesi gibi noktalarda olumlu bir havanın oluşmasında etkili olmuştur. Ancak büyüme noktasında olumlu bir hava öne çıkarıldığı halde işsizlik ve cari dengede kronikleşen başarısızlığın bu dönemde de sürdüğü görülmektedir.

NAZIM HİKMET'İN KAYIP ŞİİRLERİ 2: "UNUTULAN"

Nazım Hikmet'in kayıp ikinci şiiridir "Unutulan" ... Aslında eski baskı kitaplarında bulunan; ancak son yıllarda yapılan bası...