22 Ocak 2020 Çarşamba

12 ANGRY MEN (12 KIZGIN ADAM) FİLM ANALİZİ


Baştan sona tek mekanda çekilen bu film temelde olaylara bakış açısının gerçeği nasıl eğip büktüğünü ve doğru dediğimiz şeylerin nasıl göreceli olabileceklerini “suç” kavramı üzerinden anlatmaktadır. Bu filmi ilk olarak yıllar önce izlemiştim. Ardından yakın zamanda da filmi tiyatroya uyarlanmış olarak izledim. Doğrusu belki oyunculuk başarısı belki de senaryo ya da kurgu her seferinde filmden oldukça etkilendiğimi, buradan hareketle birtakım sorgulamalar yaptığımı belirtmeliyim.

ANTON ÇEHOV'UN MARTI OYUNU ÜZERİNE BİR DENEME

Anton Çehov’un oyunlarında çok katmanlı bir anlatım metodu izlenir. Derinlere gizlenmiş bu anlam perdeleri Martı oyununda da belirgin biçimde karşımıza çıkar. Kuşkusuz bu yöntem yazarın anlatım tekniği ve metin karşısında konumlanışı açısından bizler önemli ipuçları sunmaktadır.
Çehov’un Martı’yı kaleme aldığı yıllar Rus toplumu açısından önemli siyasi, sosyal ve kültürel çalkantıların yaşandığı bir döneme denk gelir. Dolayısıyla Rusya’da o zamanlar yaşanan kargaşa, değişim ve devrimlerin izlerini oyunun üzerinden okumak mümkündür.

17 Ocak 2020 Cuma

DRAMA KURAMI VE GERÇEĞİ HAYAL ETMEK


Hayalleriniz Sizsiniz!
Bu çalışma eğitimde drama çalışmaları ekseninde eğitim drama ilişkisini tartışmak, yorumlamak ve uygulamalara ilişkin yeni yöntemler geliştirmek amacıyla David Davis’in “Gerçeği Hayal Etmek” kitabı ele alınmıştır. Çalışmanın odağını kitabın ikinci bölümü olan “Tepkiler ve Sorumluluklar” ve “Alışılagelmiş Gerçeklik Algılarının Yeniden Yapılandırılması” başlıkları oluşturmaktadır.

Bu yapıt, rol oynama, mesafe çerçevesi, sıralama, katılım modu, rol içinde koruma ve drama kuramcılarının ve uygulayıcılarının kuram ve uygulamalarına geniş bir yelpazeden ve karşılaştırmalı olarak bakmaktadır. Özellikle sınıfta drama öğretimi ile ilgilenenlerin muhakkak okuması gereken bir kitap olarak değerlendirilmektedir.

MOLİERE'İN BİR CİMRİ TEMSİLİ ÜZERİNE

Devlet Tiyatroları'ndaki Cimri oyununda, oyunculuk genel olarak vasat ve hatta vasat altı nitelendirilebilecek bir boyuttaydı. Oyunda hiç uyarlama olmaması, özgün katkılar sunulmaması, metne dayalı sunum, anlatı öğelerinin (zaman, yer ve mekan vb.) eserdekiyle bire bir aynı oluşu bıkkınlık verici boyuttaydı. Özetle Ankara Devlet Tiyatrosu’nun bu Cimri yorumunda "özgün ve farklı" olarak değerlendirilecek bir yan göremedim.

4 Ocak 2020 Cumartesi

SERAY ŞAHİNER'İN ANTABUS ROMANI ÜZERİNE


Seray Şahiner’in kaleme aldığı Antabus romanı, ismi gibi roman kurgusu ve oyunlaştırılması bakımından oldukça dikkat çekici. Oyunlaştırılmasında romanın dilindeki esneklikler kadar konunun da büyük bir payı var. Romanın 'kısa oluşu' ve farklı bir kurgu denemesiyle iki farklı sonuca bağlanması oyunlaştırma olanakları açısından bir avantaj olarak kenara not edilmeli.

Son yıllarda tiyatroda anlatısal olanın sahneye çağrılma olanaklarının sıklıkla tartışıldığını ve bu konuda çok sayıda girişimin öne çıktığını biliyoruz. Dolayısıyla Antabus'un dikkat çekmesini, yazım zamanı ile tiyatroda yeni arayışların çakışması olarak değerlendirebililiriz. 

Romanın kahramanı Leyla, 'eğitimsiz', sıradan bir ev kadını olmasına rağmen, olaylara yaklaşımı, temel besin kaynağı olan TV programlarına dair eleştirileri ve yanlışlar karşısında takındığı tutumlar “olması gereken” standardın üstünde çizilmiştir. Dolayısıyla bir kadın işçinin yaşantısını ve dilini başarılı biçimde sergilemiş bir metin karşımızdaki. Eğitimsiz emekçi bir kadının aile içindeki rolü ve dilini başarılı biçimde yansıttığını söylesek de çizdiği karakter ile konuşan sesin uyumlu olduğunu söylemek biraz güç. Şahiner’in geçmişindeki işçilik deneyimleri Leyla’nın atölyedeki işçilik dönemine ait sesi yakalamada işlevli olmuş görünse de karakterin geliştirilip dönüştürülmesi sürecinde bu başarının aynı seviyede yakalandığını söylemek güç görünüyor.

NAZIM HİKMET'İN KAYIP ŞİİRLERİ 2: "UNUTULAN"

Nazım Hikmet'in kayıp ikinci şiiridir "Unutulan" ... Aslında eski baskı kitaplarında bulunan; ancak son yıllarda yapılan bası...