![](https://blogger.googleusercontent.com/img/b/R29vZ2xl/AVvXsEh4HA0I-GPKPg28LZKy0fZLMnIcLkWjaYhdpF7PAU07zs9jiwKpdnc4aE5sgRkLwMqMzIv_d7O-OG8gHhjQGS50lclJXW6pWrs9aA-C2xMZ0Ty0nGTQdu75vmlEZ9Fop5e7E3GTXpf-m1nS/s320/18889.jpg)
Toplumsal ilişkiler içerinde kendini var etmeye başlayan insanın bu gelişim evresi onu diğer canlılardan kalın bir çizgiyle ayırmaya vesile olmuştur. Bu evrimsel süreçteki sıçrama hem fizyolojik hem de doğa ile mücadele noktasında insanı diğer canlılar karşısında egemen bir konuma taşımıştır denilebilir. Bu kopuş insanın doğanın bir parçası olan varoluş sürecinden büsbütün bir kopuş anlamına gelmemektedir.
İnsan, ilksel dönemlerden bu yana, değiştirerek de olsa, taşıdığı birçok özü bağrında taşıyarak bugünlere gelmiştir. İnsanlığın ilk dönemlerine dair birçok bilinmezi bugünkü insanı anlama çabasında ortaya çıkarmaktayız. Bu anlamda insan, keşfedilmemiş sınırlarıyla kendisi için bir gizem olmayı sürdürmektedir.
Köy seyirlik oyunlarını açıklamadan önce kısaca oyun kavramını açıklamak gerekir. Oyunun kaynaklarına ilişkin önemli araştırmalar yapan Johan Huizinga’nın “Homo Ludens” adlı yapıtta, oyunun sadece “insana özgü” olmadığını, çeşitli hayvanlardan örnekler vererek açıklamaya çalışmıştır. Ancak “kültürel oyunlar” diye tarif ettiği kategoriyi de oyunların bir üst aşaması olarak sınıflandırmıştır. Biz de bu çalışmada esas olarak kültürel oyunlar olarak tarif de edilebilecek “köy seyirlik oyunları” üzerinde duracağız.
Köy seyirlik oyunları köy vb. kırsal bölgelerde bayram, düğün, nişan vb özel günlerde bizzat köylülerce icra edilip oynanan, eğlence veya kutlama amaçlı oyunlardır. Başka bir tarifle: "Kırsal kesimde, dar bir çevrede yaşayan insanların kendi aralarında belli zamanlarda oynadıkları sözlü ya da sözsüz oyunlardır.” Olarak da tanımlanmıştır.
Bu çalışmada “köy seyirlik oyunları” ile Metin And’ın Anadolu Dramatik oyunları başlığı altında incelediği oyunlar kastedilmektedir. Sınıflandırma da Metin And’ın “Oyun ve Bügü” ile “Geleneksel Türk Tiyatrosu” adlı eserleri dikkate alınarak yapılmıştır.
Buna göre oyunlar yedi başlık altında incelenmiştir:
1) Kuttören ve Söylence Kaynaklı Oyunlar – Gerçekçi Oyunlar
2) Ölüp Dirilme ve Kız Kaçırma Oyunları
3) Yılbaşı ve Yıl Sonu Oyunları
4) Tarımsal Oyunlar- Çoban Oyunları
5) Hayvan Benzetmeleri
6) Dilsiz Oyunlar – Kukla –Şaka Oyunları
7) Tek ve Çift İzlekli Oyunlar
Ülkemizde genel olarak yakın geçmişe kadar toprağa dayalı bir üretim egemen olduğu için kırsal yerleşim ağırlıktaydı. Bu ağırlık o bölgelerde önemli bir kültürel ortamın tarihsel olarak birikmesine de önayak olmuştur. Köy seyirlik oyunları genellikle yılın veya mevsimlerin değişmesine bağlı olarak oynanan oyunlar, Köse oyunu, Arap oyunu, kız kaçırma ve çiğdem gezdirme gibi oyunlar olarak sıralanabilir.
Hayvancılığın yaygın olduğu yörelerde ise “Koç Katımı”, “Saya Gezme” ve benzeri oyunlar görülmektedir. Tarımın yaygın olduğu yörelerde ise “Hasat Sonu Şenliği” olarak da adlandırabileceğimiz ürünün üzerindeki tabunun kaldırılması amacıyla oynanan “Cemal Oyunu”, “Çift Sürme” ve “Ekin Salavatlama” törenleri görülmektedir.
Bunların dışında da günlük yaşamı konu edinen oyunlar da mevcuttur. “Ağa oyunu”, “Kız Kaçırma”, “Sınır taşı ” vb. gibi gündelik yaşamı aksettiren oyunlar ile meslek taklidine dayanan oyunlar da azımsanmayacak kadar çoktur. “Berber Oyunu”, “Kalaycı” ve “Değirmenci” meslek taklidine dayanan tipik oyun örnekleridir. Tüm bunların dışında sadece kadınlara veya sadece erkeklere özgü, cinsiyete göre bölümlenmiş, çoğu erotik ögeler içeren oyunlar da söz konusudur. Taklide ve söze dayalı güldürme amaçlı oynanan “Bina Yapma”, “Halı Dokuma”, “Natır” “Tabur Ateş” gibi oyunlar bunlara örnek olarak verilebilir.
Kuttören ve Söylence Kaynaklı Oyunlar – Gerçekçi Oyunlar
Seyirlik oyunların olmazsa olmazı taklit ögesidir. Oyunlarda çatışma ve kişileştirme taklit yoluyla sağlanır. Sözlü veya sözsüz oyunlarda da temel olarak eylemlerin veya rolün taklidi söz konusudur. İlkinde eylem olarak olay dizisi, ikincisinde ise insan, hayvan, bitki ve cansız nesneler taklit edilir. Seyirlik oyunlarda hareket, türkü-müzik, şiir ve güldürünün iç içe girdiği görülür. Bu anlamda seyirlik oyunların "göstermeci tiyatro" özelliği taşıdığı söylenir.
Bu kategori altındaki oyunların farklı başlıklar altında gruplanmıştır:
Yılın Değişmesiyle İlgili Oyunlar: Köse Gelin Oyunu Mücerret Fikirlerle İlgili Oyunlar: Beylerin Kini Oyunu
Hayvan Kültüne Bağlı Oyunlar: Saya Gezme Oyunu, Tekecik: Koç Katımı Oyunu
Bitki Kültüne Bağlı Oyunlar: Cemalcik (Ürün elde edilmesi) Oyunu Mezhep Törenleri vb.
Not: Buradaki kız kaçırma ve ak-kara unsurlarının bolluğa yönelen bir kuttören öğesi olduğu düşünülmektedir.
Örnek: Kız Sana Düğür Geldiler ve Desti Oyunu- Köylü bu oyunları yabancıların yanında da oynar. İlk oyunda görücü usulü ile evlenme taşlanır. İkinci oyunda ise kız-erkek arkadaşlığının kapalı toplumlarda çeşme başı bakışmaları vb. ile sürdüğü gösterilir.
Örnek: Su kesiği (sırası) Oyununda ise Akdede, Arap nezdinde ak-kara çatışmasını görürüz. Arap, Gelin ve Damat’ı öldürür. Ağızlarına su damlatılarak diriltilirler.
Örnek: Madımak Oyunu - Koca arayan iki kızkardeş madımak ve tezek toplamaya çıkar - Madımak türkülerle toplanır - Yerde yatan erkeği görüp onunlar sevişmek isterler - Yarı komik bir biçimde tarlada sevişirler - Kızkardeşler, birimizi al diye yerdeki erkeği sıkıştırırlar - Erkek ikisini de almak ister - Erkeğin yüzüne su püskürtürler, erkek dirilir.
Örnek: Koç Katımı - Koçların koyunlarla bir araya getirildiği gündür. Ağustos ayı sonu ile eylül ayı başında koçlar koyunlardan ayrılır, ekim ayı sonuna kadar iyice beslenir. Koç katımı günü geldiğinde koçlar özel kök boyayla ya da kınayla boyanır. Boyunlarına ya da boynuzlarına elma ya da ayva takılarak süslenir. Koçlar ağıldan çıkarılırken sırtına küçük çocuk bindirilir, ardından sürüye katılır. Koç katımı günü tam bir bayram havası içinde geçirilir.
Örnek: Saya Gezmesi - Kuzunun anasının karnında tüylendiği, canlandığı gün olarak kabul edilen bu gün, koç katımından yüz gün sonraya denk gelir. Bu nedenle “koyun yüzü” ya da “davar yüzü” olarak da adlandırılır. Saya gezme günü köse oyunu oynanır. Çocuklar kapı kapı dolaşarak tekerlemeler eşliğinde yiyecek, bahşiş toplar ve eğlenirler.
Örnek: Tarla Sürme Oyunu - İki kardeş babalarından miras tarlayı bölüşemeyince ürünü pay etmeye karar verirler - Bölüşme sırasında kurnaz kardeş iyi parçaları almak ister - Öbür kardeş razı olmayınca Muhtar’a ürünü bölüştürsün diye giderler - Muhtar ürünü bölerken yarısını kendine alır - Kalan ürün işe yaramayınca kurnaz kardeş sahtekarlık yapmaya kalkar, boş tuluğu değirmenciye, dolu diye verir - Değirmenciyle çıkan tartışma hakim önüne dek gider - Hakim değirmenciyi haksız çıkarır - Değirmenci bu durumda rüşvet yemeye karar verir - Öteki kardeş de değirmenciyi kandırmak ister - Değirmenci farkına varır, kardeşi döver - Kardeş, kurnaz kardeşe durumu anlatır, - Kurnaz kardeş olayı demli çayın yaptığı sinire yorar - Kardeş, kendinin de demli çay içtiğini, sinirlendiğini söyler ve kurnaz kardeşi bir vuruşta öldürür - Kardeş durumda Muhtar’ı haberdar eder - Muhtar, kardeşi mahkemeye götürür - Hakim kardeşi hapse atar, malını mülkünü Muhtar’a verir.
Yılın Değişmesiyle İlgili Oyunlar: Köse Gelin Oyunu Mücerret Fikirlerle İlgili Oyunlar: Beylerin Kini Oyunu
Hayvan Kültüne Bağlı Oyunlar: Saya Gezme Oyunu, Tekecik: Koç Katımı Oyunu
Bitki Kültüne Bağlı Oyunlar: Cemalcik (Ürün elde edilmesi) Oyunu Mezhep Törenleri vb.
Arap ve Kız Kaçırma Oyunu
Burçakçı ürün alamayınca yüksek sesle beddua eder. – Burçakçı, imamla birlikte köye gider; içerler, sarhoş olurar - Rol dağıtımı yapılır - Arap, Muhtar’dan kız ister - Köpekler kızları bulur - Arap kızlarla oynar - Köse hışımla girince Arap kaçar, Kös de kız ister - Jandarmalar kızları bulur, Köse kızlarla oynar - Köse de çıkar, iki delikanlı kızları kaçırır - Kızın babası kızlarını arar, Muhtar’a sorar - Kızın babası muhtara, kızın bulunması için rüşvet verir - Muhtarın yol göstermesiyle kızın babası karakola gider - Başefendiye para verilir. - kızın babası ve iki jandarma Başefendi ile köye gelir - Muhtar bekçiyi kızı bulmaya gönderir – sonra başlık parası için pazarlık yapılır - Düğün günü kesilir Ak-Kara (Arap-Köse) çatışması, kız kaçırma, toplu dans gibi öğeleri vardır.Not: Buradaki kız kaçırma ve ak-kara unsurlarının bolluğa yönelen bir kuttören öğesi olduğu düşünülmektedir.
Örnek: Kız Sana Düğür Geldiler ve Desti Oyunu- Köylü bu oyunları yabancıların yanında da oynar. İlk oyunda görücü usulü ile evlenme taşlanır. İkinci oyunda ise kız-erkek arkadaşlığının kapalı toplumlarda çeşme başı bakışmaları vb. ile sürdüğü gösterilir.
1) Ölüp Dirilme ve Kız Kaçırma Oyunları
Örnek: Deveci ile Eşkıya arasındadır. Eşkıya, Deveci’yi öldürür. Kara yengiyi kazanır. Akı diriltmek, mevsimi döndürmek için oyun sürer, yiyecekler toplanır. Ak dirilir. Ayının ölümünde ise diriltmek için su kadar kutsal hamur (ekmek) sunulur.Örnek: Su kesiği (sırası) Oyununda ise Akdede, Arap nezdinde ak-kara çatışmasını görürüz. Arap, Gelin ve Damat’ı öldürür. Ağızlarına su damlatılarak diriltilirler.
Örnek: Madımak Oyunu - Koca arayan iki kızkardeş madımak ve tezek toplamaya çıkar - Madımak türkülerle toplanır - Yerde yatan erkeği görüp onunlar sevişmek isterler - Yarı komik bir biçimde tarlada sevişirler - Kızkardeşler, birimizi al diye yerdeki erkeği sıkıştırırlar - Erkek ikisini de almak ister - Erkeğin yüzüne su püskürtürler, erkek dirilir.
Tarımsal Oyunlar- Çoban Oyunları
Örnek: Ekin Kurtarma Duası Mizahi öğeleri olmayan, ağadan bahşiş almaya dayanan bir oyundur. Sonunda dua gibi bir mani okunur. - Çoban eski işini bırakıp ağanın tarlasında orakçılık yapmaya başlar - Ekim sonu toplu dua yapılır - Orakçılara ağa tarafından yiyecek ve para verilirÖrnek: Koç Katımı - Koçların koyunlarla bir araya getirildiği gündür. Ağustos ayı sonu ile eylül ayı başında koçlar koyunlardan ayrılır, ekim ayı sonuna kadar iyice beslenir. Koç katımı günü geldiğinde koçlar özel kök boyayla ya da kınayla boyanır. Boyunlarına ya da boynuzlarına elma ya da ayva takılarak süslenir. Koçlar ağıldan çıkarılırken sırtına küçük çocuk bindirilir, ardından sürüye katılır. Koç katımı günü tam bir bayram havası içinde geçirilir.
Örnek: Saya Gezmesi - Kuzunun anasının karnında tüylendiği, canlandığı gün olarak kabul edilen bu gün, koç katımından yüz gün sonraya denk gelir. Bu nedenle “koyun yüzü” ya da “davar yüzü” olarak da adlandırılır. Saya gezme günü köse oyunu oynanır. Çocuklar kapı kapı dolaşarak tekerlemeler eşliğinde yiyecek, bahşiş toplar ve eğlenirler.
Örnek: Tarla Sürme Oyunu - İki kardeş babalarından miras tarlayı bölüşemeyince ürünü pay etmeye karar verirler - Bölüşme sırasında kurnaz kardeş iyi parçaları almak ister - Öbür kardeş razı olmayınca Muhtar’a ürünü bölüştürsün diye giderler - Muhtar ürünü bölerken yarısını kendine alır - Kalan ürün işe yaramayınca kurnaz kardeş sahtekarlık yapmaya kalkar, boş tuluğu değirmenciye, dolu diye verir - Değirmenciyle çıkan tartışma hakim önüne dek gider - Hakim değirmenciyi haksız çıkarır - Değirmenci bu durumda rüşvet yemeye karar verir - Öteki kardeş de değirmenciyi kandırmak ister - Değirmenci farkına varır, kardeşi döver - Kardeş, kurnaz kardeşe durumu anlatır, - Kurnaz kardeş olayı demli çayın yaptığı sinire yorar - Kardeş, kendinin de demli çay içtiğini, sinirlendiğini söyler ve kurnaz kardeşi bir vuruşta öldürür - Kardeş durumda Muhtar’ı haberdar eder - Muhtar, kardeşi mahkemeye götürür - Hakim kardeşi hapse atar, malını mülkünü Muhtar’a verir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkürler