21 Temmuz 2025 Pazartesi

TOZ, TAŞ, TARİH: KAHİRE YOLCULUĞU


Kahire Notları: Sefaletin Yanında Işık, Tarihin Göğsünde Bugün

Kahire… Hem tarih hem kültür açısından dünyanın en zengin şehirlerinden biri. Binlerce yılın yükünü sırtlanmış bu kent, geçmişin görkemiyle bugünün çelişkilerini yan yana taşıyor. Bir yanda yoksulluğun kemiklere işleyen görüntüsü, diğer yanda hemen yanı başında yükselen devasa rezidanslar, ihtişamlı oteller… Bu çelişki sanki gündelik hayatın sıradan bir parçası olmuş; kimse şaşırmıyor. Ama benim için bu kadar derin yoksullukla ilk karşılaşmamdı. Şimdiye dek gördüğüm en yoksul kentlerden biriyle yüz yüze geldim.

25 Haziran 2025 Çarşamba

STRASBOURG'TA BİR SABAH: TAŞLARIN, SESLERİN VE TARİHİN DANSI


Strasbourg’da sabahın ilk ışıkları, dar ve temiz sokakların üzerinde süzülerek şehre hayat veriyor, birkaç saat önce ölü gibi uyuyan şehir birden bire canlanmış, hayat dolu bir çocuğun kahkahaları arasında insanlara selam duruyor.

Kaldırım taşlarının her biri, adeta bir melodinin notaları gibi, hafif bir müzikle birleşiyor; bu müzik, uzaktan gelen bir sokak sanatçısının kemanında hayat buluyor... Yandaki kafeler adeta müziğe saygı gereği sesleri kısmış, hınca hınç kalabalık fısıltılarla konuşuyor... Yan sokakta başka bir kafeden süzülen yumuşak bir caz ezgisi bu sese karışıyor.

Bisikletlerin tekerleklerinin sessiz ritmi ve ara sıra yankılanan kahkahalar, farklı dillerde sözcükler bu büyülü kentin ruhunu tamamlıyor. Her köşe başında farklı bir hikâyeye açılan bu şehir, Fransız zarafeti ile Alman sağlamlığını harmanlayarak adeta bir kültür mozaiği sunuyor.

24 Haziran 2025 Salı

BEDEN, SES VE SESSİZLİK ARASINDA: KUNSTRAUM WALCHETURM’DA DOĞAÇLAMA MÜZİK


📍 13 Haziran 2025, Zürih

Zürih deyince akla genellikle sakin gölleri, düzenli sokakları ve yüksek yaşam standardı gelir. Ama şehrin başka bir sesi daha var: içeriden konuşan, deneysel olan, sessizlikle ve belirsizlikle beslenen bir sanat dili. İşte bu dili en iyi yansıtan yerlerden biri, tarihi bir yapıdan dönüştürülmüş Kunstraum Walcheturm.

Walcheturm, yalnızca bir konser mekânı değil; bir deney alanı. Modern sanatın, elektroakustik doğaçlamaların ve ses yerleştirmelerinin buluştuğu bu mekânda, 13 Haziran’da izlediğimiz performanslar, müziğin sadece duyulan değil, hissedilen ve görülen bir olgu olduğunu gösterdi.

15 Nisan 2025 Salı

TBMM İKLİM KANUNU: TARTIŞMALI MADDELER VE TÜRKİYE İÇİN POTANSİYEL RİSKLER

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) görüşülen iklim kanunu, ülkenin iklim değişikliğiyle mücadele için bir adım gibi pazarlansa da pek çok maddesi kapitalizmin ruhuna uygun olarak iklimi, doğayı ve hatta kirliliği bile alınıp satılır hale getiren maddeleri dikkate alınınca iktidar aklını alkışlatacak cinsten!

Böylesine yoğun eleştirilere ve itirazlara yol açan bu İklim Kanunu Teklifi, BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi ve Paris Anlaşması’nın gereği olarak ve Türkiye’nin BM’ye sunduğu 2053 Net Sıfır Emisyonu hedefleri doğrultusunda hazırlanmıştır. Dolayısıyla bu kanun, uluslararası sözleşmelerin iç hukukumuza aktarımı ve iklim değişikliği ile mücadelenin (ya da bu alandaki yaptırımların) yasal zemine oturtulması amacıyla hazırlanmış bir kanun teklifidir. (İklim Kanunu Teklifi Genel Gerekçe Bölümü, İklim Kanunu Teklifi Üçüncü Kısım İkinci Bölüm Cezai Hükümler).

12 Nisan 2025 Cumartesi

YENİ CHP TOPLUMA NE ANLATIYOR?

Özgür Özel’in CHP genel başkanlığına seçilmesiyle başlayan süreç, partinin tarihsel liderlik geleneklerinden köklü bir kopuş mu, yoksa yalnızca bir yüz değişimi mi sorusu gündemdeki yerini koruyor.

Özellikle son yerel seçimlerin ardından CHP’nin Kılıçdaroğlu döneminden sıyrılıp yeni bir muhalefet paradigması inşa etme çabası herkesin dikkatini çekiyor. Özel’in liderliğinde CHP’nin toplumla ilişkisi, krizlere tepkisi ve iktidar hedefini yeniden tanımlama biçimi göz önüne alındığında yeni bir CHP ile karşı karşıya olduğumuz açıkça görülüyor.

Özel’in 2024 yerel seçim zaferi sonrası eylemlerini, CHP’nin resmi açıklamalarını ve özellikle Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart 2025’teki tutuklanması ile CHP’li belediyelere kayyum atamaları gibi kritik gelişmeleri analiz ederek bu sürece dair bazı çıkarımlar ve olası senaryolara dair değerlendirmeler yapılabilir.

17 Mart 2025 Pazartesi

KANLI DÖNGÜ: SURİYE'DE REJİM DEĞİŞİKLİĞİ VE ALEVİLERE YÖNELİK SOYKIRIM TEHLİKESİ

Suriye’de yıllardır süren iç savaş, yalnızca bir iktidar mücadelesi değil, aynı zamanda mezhepsel ve etnik temizliğe varan vahşetlerin sahnesi olmuştur. 

Rejim değişikliği sonrası, Alevilere yönelik gerçekleştirilen saldırılar, sistematik katliamlar ve soykırıma varan olaylar, insanlığın en karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Ancak, dünya kamuoyu ve uluslararası örgütler, bu yaşanan trajediyi sadece izlemekle yetinmiş, hatta kimi zaman dolaylı olarak bu süreçlerin destekçisi olmuştur.

26 Şubat 2025 Çarşamba

YAPAY ZEKA VE SANAT

Uzun zamandır yapay zeka ile iştigal edenler tasarımdan kurguya kadar bu nimetin getirdiklerinden fazlasıyla yararlanıyorlar. 

Dünyada yönetsel erklerin şimdiden iştahlı bir biçimde bu alana önemli yatırımlar yapması da göz önünde bulundurulunca yakın gelecekte yapay zekayı kaçınılmaz olarak hayatımızın her alanına dahil edeceğiz. 

Şimdiden gündelik hayatımızın sadece bir parçası olan bu yapay zeka konusunda sanatın geleceğinin ne olacağı sorunsalı pek çok yaratıcı zihin açısından kafa karıştırıcı bir mesele olarak önümüzde duruyor. Kısa bir süre önce bir arkadaşım senaryo ve diyalog yazarken yapay zekanın işini kolaylaştırdığını söyleyince aklımda adeta bir şimşek çaktı.

11 Şubat 2025 Salı

KADER YORGUNU BİR ŞAİRİN SON SIĞINAĞI: “AŞİYAN MÜZESİ”


Yanında Batı’ya karşı Türklüğün sembolü olan Rumelihisarı, arkada Ahmet Vefik Paşa’nın arsası üzerine kurulan Robert Kolej, tam karşıda Göksu Deresi, Küçüksu Kasrı, ileride Anadoluhisarı , altta güngörmüş mezarlık, ötelerde Kandilli, Kanlıca sırtları... Tevfik Fikret’in ebedi dinlenme yeri Aşiyan böyle zengin bir tarih ve tabiat dekoru içinde karşılıyor misafirlerini.

Fikri hür vicdanı hür bir şaire de böyle bir yuva yakışırdı. Serveti Fünun şiirine giriş yapmak isteyenlerin evvela bu havayı ve manzarayı soluması gerekmektedir. Her türlü gerçekten hayale sığınma zannederiz ki ancak böyle rüya veya bir ressamın elinden çıkmış tablo gibi bir manzarada günü karşılamak ve uğurlamak ile mümkündür. Hele ki karşıdaki çirkin ve betonarme binaların olmadığı bir manzarayı düşlersek. Ancak o zaman Fikret’in sığınağı olan kuş yuvası yani Aşiyanı anlamak mümkün olabilir. Bu yazımızda Fikret’in düşünsel sığınağı ve son günlerini geçirdiği Aşiyan müzesinin tarihi dokusunda Fikret’in ve bir döneme damga vurmuş Serveti Fünun’un izlerini aktarmayı çalışacağız.

NAZIM HİKMET'İN KAYIP ŞİİRLERİ 2: "UNUTULAN"

Nazım Hikmet'in kayıp ikinci şiiridir "Unutulan" ... Aslında eski baskı kitaplarında bulunan; ancak son yıllarda yapılan bası...